top of page

HOŞGÖRÜ VE BAĞIŞLAMA


Rafi adında bir küçük çocuk ensardan birinin hurma ağaçlarını taşlamıştı. Bahçe sahibi onu yakalayıp Hz. Peygamber'e getirdi ve ondan şikayette bulundu. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) çocuğu yanına çağırdı, başını okşayıp sordu:

''-Çocuğum,bunu neden yaptın?'' Rafi çok utanmıştı. Kısık bir sesle:

''-Çok açtım, karnımı doyurmak için yaptım'' dedi. Peygamberimiz(s.a.v) şefkatle:

''–Yavrum, bir daha ağaçları taşlama, altına dökülenleri toplayıp ye; Allah seni böylece doyurur.'' diye buyurdu. 

HOR MU GÖRENLERDENSİNİZ YOKSA HOŞ MU GÖRENLERDENSİNİZ ???

"Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, hoşgörür ve bağışlarsanız, bilin ki, Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir" Teğâbun, 14.

Hoşgörü ve affetmek yapılan yanlışlıklara karşı sessiz kalarak seyirci olmak değil. Aksine yanlışı yapan kişiyi kazanma yolunda yapılan bir mücadelenin basamaklarıdır. Gerek Peygamber Efendimizin hayatında gerekse sonraki devirlerde bunula ilgili çok güzel örnekler ve olaylar vardır. Resulullah (sav) İslam dinini yayarken göstermiş olduğu azim sabır ve hoşgörü onun insanları kazanmasında çok etkili olmuştur. O Mekke döneminde çok az sayıda Müslümanla beraber müşriklerin her türlü işkencelerine maruz kalmış, fakat gün gelip tekrar güçlü bir şekilde Mekke’ye geri döndüğünde intikam almamıştır. Bu şekilde insanları bağışlaması ve onları affetmesi  ile onların yaptığı yanlışlıkları anlamalarına ve Müslüman olmalarına vesile olmuştur.

"O takva sahipleri ki, bollukta da, darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever." Âl-i İmran, 134.

© 2018 Semanur Battal

bottom of page